The Wedding Banquet ile belirli bir üne kavuşan usta yönetmen Ang Lee, daha sonra Sense and Sensibility ve Ice Strom filmleri ile Hollywood’a da gücünü gösterme fırsatını buldu. Kimileri yine de beklenen patlama olmadığını söyledi ve Ang Lee belki bu tartışmalardan, belki tesadüf eseri ülkesine döndü ve orada film yapmaya karar verdi. 2000 yılında bu tercihinin karşılığı masalsı, şiirsel ve oldukça estetik olan Crouching Tiger Hidden Dragon olacaktı. Yabancı dilde en iyi film Oscar’ını alan yapım, en iyi film ve yönetmen de dahil toplam 10 dalda adaylık ve 4 dalda ödüle kavuştu. O güne kadar yaptığı belki de en iyi film olan ve başyapıt olarak nitelendirilen film Ang Lee’yi tekrar en üst sıralara taşımıştı. Şimdilerde 2 Oscar’lı ve en iyi yönetmen listelerinin üst sıralarını zorlayan bir yönetmen olarak zikredilen Lee, bu kariyerinin büyük bir basamağını elbette bu filme borçlu.
İmparatorluk zamanında geçen ve bir kılıcın peşinde sürüklenen karakterler üzerinden masalsı bir anlatım sergilenen film, aynı zamanda yönetmen Lee’nin de iddiası ile belki de gelmiş geçmiş en büyük dövüş sanatları filmi. Aksiyon, romantizm ve epik anlatının etrafından dönen filmin ilk bahsedilebilecek başarısı bu üç öğeyi harika bir şekilde harmanlaması. Öyle ki; ağaçların tepesinde, suların üzerinde ya da çatılarda bir taş, bir kuş gibi sekerek dövüşen karakterler size hiç batmıyor, batmadığı gibi de heyecanla izleniyor. Yere indiklerinde ise şiirsel bir romantizm ile büyülü bir atmosfer izleyiciyi kucaklıyor. Çin’in tarihinden, masallardan hatta teatral tarzlarından etkilenen hikaye, dövüş sahnelerinin mükemmelliğinin içine hesaplaşmaları, pişmanlıkları, hassasiyetleri ve bolca romatizmi de katıyor. Günümüzün en önemli masal anlatıcılarından biri olduğunu kanıtlarcasına giriştiği meselede Lee, hesaba bir de feminizm alt metnini koyuyor ve kadın karakter(ler) üzerinden erkeklerin dünyasında var olma savaşını da perdeye yansıtıyor. Westernlerin bir yabancının kasabaya gidip kendini gösterdiği anlar gibi, bu kadın karakterlerden birini ortalığı dağıtmak için kullanıyor ve hem eğlendirip hem de dövüş sanatı üzerinden bir tersyüz işine bulaşıyor.
Dövüş sahneleri, filmin en büyük güçlerinden biri konumunda. İnanılmaz estetik, bale izler gibi izlediğimiz ama aynı zamanda da çok sert olan sahnelerin koreografi anlamında da başarısı ayakta alkışlanacak türden. Ünlü koreograf Lee Wu Ping ve Ang Lee’nin vizyonu, zevkleri ve hayal güçleri birleşince bu büyük başarı kaçınılmaz oluyor. Evet, alışık olmayanlar için biraz zorlayıcı, evet ilk başta komik bile gelebilir bu sahneler ama atmosferin büyüsüne, sinematografinin şıklığına ve anlatılanın etkileyiciliğine kendinizi kaptıran seyirci için bu sahneler birer eşsiz deneyime dönüşüyor. Hatta bütün bu denge içerisinde Lee, komedi unsurunu da öylesine muazzam serpiştiriyor ki hiçbir duyguyu bir doz bile fazla yaşamadan, her tadı alabilecek kıvamda bırakıyor filmi. Tabii aynı zamanda etkili bir aşk masalı da olan hikaye iyice büyüleyici bir hal almış oluyor.
Bazıları zaten rüştünü ispatlamış, bazıları ise sonradan yürüyüp gidecek olan oyuncu kadrosuna gelince, ilk söylenecek sözün aranan kanlar olduğunu belirtmek gerek. Usta oyuncu Chow Yun Fat, çok sevdiğimiz Michelle Yeoh ve birçok performansına hayran olduğumuz Ziyi Zhang harika performanslar sergiliyorlar ve oyunculuk deneyimleri karakterlerin fazlasıyla gerçekçi yansımasını sağlıyor. Mimik ve jestlerin ön planda olduğu diyaloglarda da, dövüş sahnelerindeki fiziki koşullarda da tam isabet performanslar ve tercihler sergiliyorlar.
Crouching Tiger Hidden Dragon, senaryosundan yönetimine, kurgusundan sinematografisine ve oyunculuklarından sanat yönetimine kadar son derece kusursuz ve harika kotarılmış bir yapım. Aşk masalından şiirsel ve estetik dövüş felsefesine uzanan hikaye, büyüleyici ve oldukça etkileyici. Ang Lee’nin vizyonu ve kamerası ise kışkırtıcı bir zeka göstergesi. Bütün dünyanın kayıtsız kalamadığı ve büyük övgülere boğduğu bu film, ardından gelen birçok modern sinema eserine de öncülük etmiş, batı için sesini en bilmedikleri yerden yükseltmiştir. Bu sayede artık farklılıkların, anlatımın, şiirin ve abartılı gelen dövüşün bile bir anlamı oluşmuştur. Crouching Tiger Hidden Dragon, kesinlikle modern bir başyapıt.