Under the Silver Lake
David Robert Mitchell imzalı Under the Silver Lake, sistem eleştirisi dediğimiz tarzın en yeni ve marjinal örneklerinden. Hitchcock ya da döneminin Hollywood filmleri gibi kara film estetiği ve esrarengizliğinde başlayan film karakterle birlikte başka sulara doğru yelken açıyor. Popüler kültürü, Hollywood’u ve sisteme dair dokunabildiğini her şeyi eleştiren film söylemleri ve eleştiri tarzıyla fazla klişe kalıyor. Absürtlükle yoğurmaya çalıştığı hikaye de gittikçe irtifa kaybedince ortaya vasatın biraz üzeri bir film çıkıyor. Kimi referanslar ise izleyenleri memnun edecek derece keyifli.
Ash is Purest White
Ash is Purest White ülke portresi fonlu melodram hikayesiyle mafyöz bir hikaye anlatıyor. Bunu yaparken giriş bölümünde biraz inandırıcılıktan uzak ve zorlama geçişlerle yoluna başlıyor. Daha sonra keskin bir manevrayla kadın karakterin dönüşümünü müjdeliyor ve film bu noktada sağlam bir ivme kazanıyor. Melodram sosu bizim sinemamıza benzeyen ve süresini tasarruflu kullanmaya çalışan Zhnagke Jia bu konuda biraz tempo sorunu yaşatıyor. Yine de iyi film söylemini hak eden filmin en önemli kozu ise Tao Zhao. Karakterin dönüşümünü başarılı bir performansla perdeye yansıtan Zhao’yı izlemek bile başlı başına bir keyif.
Climax
Gaspar Noé‘nun yeni sinema deneyimi Climax sinema ve dansı kendine has sineması ekseninde birleştiriyor. Estetik açıdan ve inandırıcı atmosfer kurma konusunda Noe yine başarılı bir işe imza atmış. Özellikle sinemasını sevenler salondan yine memnun ayrılacaktır ama içerik için aynı şeyi söylemek güç. Derin bir derdi olmayan, zorlama mesajlarla süslenmeye çalışılan ve kamu spotundan hallice hikayesiyle bu konuda da Noe’nin en zayıf filmi anlamına geliyor.
Loro
Paolo Sorrentino‘nun Silvio Berlusconi‘nin hayatından önemli bir kesiti anlattığı filmi Loro, yönetmenin vasat işlerinden biri olarak karşımıza çıktı. Üç buçuk saatlik orijinal versiyonun kısaltılmasından da yara alan kurgu ve geçişlerin kötü oluşu, daha basit bir anlatımı tercih etmesi ve fantezi dünyasına çok girmesi filmin gücünü düşüren özellikler. Servillo’nun yine muazzam performans sergilemesi ve Sorrentino sinemasının alışılmış stil numaraları ise filmi ayakta tutan özellikler. Totalde eğlenceli, sıkmayan ama uzun bir klipten hallice olan Loro, beklentilerin altında kalan bir film oldu.