İtalyan sineması ve yönetmenleri ile ilgili hayranlığımı daha önce de dile getirmiştim. Sinemayı sinema yapan ülkelerin başında gelen İtalya’nın oyuncularının da gayet başarılı olduğunu söylemek gerekli, tabi bir tanesini diğerlerinden ayırarak… Her rolün altından başarı ile kalkan, oldukça yakışıklı ve karizmatik, sinema için gerçekten emek vermiş ve büyük yönetmenlerin hep ilk tercihlerinden biri olmuş büyük aktör Marcello Mastroianni. Tiyatro oyunlarında küçük roller ile başlayan kariyeri, savaşta Nazilere esir düşerek sekteye uğramış, kaçıp saklanmayı başarmış, sevdasından asla vazgeçmemiş ve çok daha sağlam bir şekilde aktörlüğe geri dönmüş bir büyük oyuncu. Tabi bazı tesdüfler de kendisinin kariyeri için epey önem sergiliyor. Çalıştığı bir tiyatroda Visconti ile tanışması, sonra onun yönettiği bir oyunda rol kapması ve bu rolü izlemeye Fellini’nin eşi ve ünlü oyuncu Giulietta Masina’nın izlemeye gelmesi… Sanırım daha güzel bir tesadüfler serisi olamazdı.
Mastroianni izlemek her zaman büyülü bir sinema deneyimi olmuştur. O muhteşem bakışları, sanki perdede değil de karşısında duruyormuşcasına etkiler izleyiciyi. Her zaman ağırlığını ortaya koyduğu o karizması ise özellikle kadın izleyicierin rüyalarını epeyce süslemiştir. Komediye yakışan mimikleri, romantizme enfes oturan yüz hatları ve dramada inandırıcılığın zirvesini yaşatan yeteneği. Tam anlamıyla bir oyunculuk abidesi. Sanırım kendisinin filmlerini, oyunculukla uğraşan ve oyuncu olmak için uğraş veren insanlara ders niteliğinde önermemiz saçma olmaz. Fellini’nin de deyimi ile “mükemmel” bir oyuncudur Mastroianni. Her role inanılmaz adapte olur ve rahatlıkla oynar. Setteki iletişimi, kibirli bir oyuncu olmaması ve iletişim kurabilme becerisinden dolayı olabilecek en olumlu seviyededir. Rolünü çalışmadan çekimlere gelir ve daha çok doğaçlamayı tercih eder. Tabii bunu da muhteşem yapar. Bir dönem alkol sorunu sebebi ile setlere de kaba tabirle kafası güzel gelen Mastroianni, bu haldeyken bile inanılmaz işler ortaya çıkartır. Oynadığı değişik dillerdeki filmlerde de asla sırıtmaz ve hepsini itici gelmeyecek şekilde kotarır. Adeta bir seyyah gibidir, filmlerinde bunu benimsediğini kendisinin şu sözleri açıkça ifade eder: “Oyuncu, adeta bir turisttir, tek farkı gezdiği için üstüne bir de para almasıdır.”
Kariyeri başarılarla dolu olan büyük aktörün, filmografisinde çok az oyuncuya nasip olacak bir yönetmenler geçidi bulunmaktadır. İtalya’nın başta Fellini, Visconti, De Sica, Scola, Antonioni ve Taviani kardeşler olmak üzere büyük yönetmenlerinin hemen hepsi ile çalışmış olan Mastroianni’nin, dünyanın dört bir yanından usta yönetmenler ile çalışması da kaçınılmazdı. Polanski, Varda, Altman, Angelopoulos ve Mikhalkov bunlardan bazıları. Bu filmlerden 3 tanesi ile Oscar adayı olan ve onlarca başka ödülün de sahibi olan Mastroianni, gelmiş geçmiş en iyi oyuncular arasında her zaman üstlerde yer bulmuştur.
En İyi Beş Marcello Mastroianni Performansı
Otto e mezzo (1963)
Mastroianni, kişisel bir bunalımın ortasında, yaratıcılık sorunu çeken ve karş cinsle olan hesaplaşmaları ile boğuşan ünlü yönetmen Guido Anselmi rolünde karşımıza çıkar bu filmde. Ve tabii ki performansı üst düzeydir.